41. İstanbul Film Festivali’ni gördüğüm ilk andan sonra hemen her filmin detayını okuyup hangilerine gitmek istediğime dair bir liste yapmayı düşündüm. Her filmin açıklamasını okumam ve bir liste çıkarmam sanırım 1 saatten uzun sürdü. Sonrasında ise listeye tamamen bir mühendis bakış açısıyla yaklaşarak algoritmik bir şekilde hangi filmlerin hangi seanslarına gidebileceğim üzerine kafa yormaya başladım. Biraz uzun ve sonradan fark ettiğim üzere daha kısa yolu bulunan bir yöntem, algoritma geliştirdim. Bu algoritma sırasıyla:

• Beğendiğin ve listeme eklediğim tüm filmlerin tüm seanslarını takvimime eklemek. Bu yöntem tek başına saatler alabilecek bir şey farkındayım ama bunu yapılabilir görmemdeki sebep ise her seans için takvime ekleme seçenekleri sunmuş olmalarıydı. Tüm seansları takvimime eklemek zor değildi ama çok fazla ekran başında kalıp sürekli ekranda bir şeylere tıklamam gerekiyordu. Buraya bir detay daha eklemem lazım. Eczacıbaşı öğrenci bileti akşam seanslarında geçerli olmadığından akşam seanslarını takvimime eklemedim.
• Listemdeki tüm filmlerin tüm seanslarını takvimime ekledikten sonra eleme işlemine başladım. Elemenin altın kuralı imkansız olan senaryoları eleyerek başlamak olmalı. Ben de öyle yaptım ve üniversite derslerimin olduğu perşembe ve cuma günü olan her seansı direkt olarak eledim. Aklıma eleme yapabileceğim başka imkansız bir senaryo gelmedi çünkü haftanın sadece 2 günü üniversite derslerim var ve başka bir staj ya da iş gibi bir sorumluluğum olmadığı için haftanın 5 günü teknik olarak filme gidebilirdim. O yüzden bir sonraki eleme yöntemim başka hiçbir film ile çakışmayan filmleri seçmekti.. Seçtiğim her filmin takvimde kalan diğer seanslarını silerek eleye eleye son tabloyu oluşturdum.

İşte sonuçlar 😊👇

Evet, toplamda 14 filme gitmeyi planlıyorum. Bakalım hepsine gidebilecek miyim? 😄 Gittiğim her film hakkında kısa da olsa bir şeyler yazmayı istiyorum. Filmlerden çok anladığımdan değil ama kendi bakış açımıma hangi izdüşümü düştüğünü tarihe not almak istiyorum en azından.

41. İstanbul Film Festivali’nde İzlediğim Filmler

Hard Shell Soft Shell (2021)

Kırılgan, 2021

İzlediğim tarih: 09.04.2022

İzlediğim yer: Sinematek, Kadıköy

İşte 41. İstanbul Film Festivali’nde izlediğim ilk film. Bence toplam 13 film izleyeceğim 2 hafta için güzel ve yumuşak bir başlangıç oldu. Film, erkek ana karakterin hayatında bulunduğu dönemdeki ilişkilere olan yüksek bağlılığını işliyor. Her şey istediği gibi gitmeyen bir karakterin gözünden sevdiği kadını geri kazanma çabası hikayesini izliyoruz. Klişe ama geri kazanmak için denediği yöntem ana karakterin hangi koşullarda, durumlarda mutlu hissettiğini keşfetmesi ile sonuçlanıyor.

Filmdeki ilişkilerin, düşüncülerin ve çekilen acıların ya da alınan kararların sonuçlarının derinden işlendiğini düşünmüyorum. Fakat filmin bu her ne kadar da klişe olsa da hikayeyi romantizm üzerinden eğlenceye dikkat çekilmiş bir yapısı var. İzleyiciyi derinden etkilemektense eğlendirmeyi amaçladığını bile düşünüyorum. Belki bir ‘iyi hisset’ filmi diyebiliriz kendisine.

İlk filmden sonra yemek yemek için ilk kez uğradığım Pechko’da Köfteli Wrap denedim. İçerisinde tat çeşitliliği nedeniyle ilgimi çekmişti. Yemesi çok keyifliydi 🍽️

Öğle yemeğinin hemen sonrasında Pechko’da filtre kahve içerek bu deneyim yolcuğunun ilk gününü yazmaya başladım. Sadece film değil her şey dahil bir deneyim yolculuğu! 🙌

Filmlerle geçen günlerin ilkinden bir anı 📸

Olga (2021)

Olga, 2021

İzlediğim tarih: 09.04.2022

İzlediğim yer: Sinematek, Kadıköy

Bu 10 günlük film maceramın enlerinden biri olacağını düşündüğüm bir film Olga. Filmdeki bazı sahne geçişleri, uzak çekimler ve Olga’nın kamerasından izlediğimiz sahneler filmde güzel bir yer ediniyordu. Filmin başlangıç sahneleri filmdeki tempoyu arttırdı ve sonrasında hem Olga için hem de izleyiciler için sakin bir tempoyla ilerleyen bir akış içerisinde buldum kendimi. Fakat hep bu sakinlik kalmadı tabii ki. Olga’nın ve annesinin başına gelenler ve doğup büyüdüğü ülkesi Ukrayna’da olanların Olga’ya olan etkisi an ve an takip ettik. Filmi başarılı bulmamın başlıca nedeni bu anları takip ederken Olga ile empati yapmamızın oldukça kolay olacak şekilde işlenmesiydi. Kendimi filmde buldum ve Olga ile sürekli bir empati ilişkisi içerisindeydim.

Ben bir sporcu değilim, yaptığım en spor şey günlük olarak yaptığım yürüyüşler ama ben bu filmde olimpiyatlara hazırlanan ve çevresinde olup bitenlerden etkilenen bir genç bir sporcuydum.

Bu film festivalinde listeme aldığım filmler çoğunlukla benim empati yapmak istediğim konular üzerineydi. Olga iyi ki listeye almışım dediğim ve işini çok iyi yapan bir film oldu. İyi ki izlemişim 💯